Bir zamanlar, çok uzak bir diyarda Ay Işığındaki Gizemli Orman adında büyülü bir orman varmış. Bu ormanda, ağaçlar altın sarısı yapraklar döker, çiçekler gece boyunca parıldar ve minik hayvanlar hep mutluymuş. Fakat, ormanın derinliklerinde kimse gitmek istemezmiş, çünkü orada kaybolan bir yelkenli vardı, adı “Mavi Yelken”di.
Bir gün, cesur bir tavşan olan Tiko, bu kaybolan yelkenliyi bulmaya karar vermiş. Tiko’nun en büyük hayali, ormanın derinliklerindeki gizemi keşfetmekmiş. Yolda ona, ormanda yaşayan dostları da yardım etmeye başlamış.
İlk olarak, Tiko’nun en yakın arkadaşı olan Lila, nehir kenarındaki parlak taşları takip etmeyi teklif etmiş. Lila, çok akıllı ve hızlı bir sincapmış. “Bu taşlar bizi Mavi Yelken’e götürür,” demiş. İkisi birlikte taşları takip ederek ormanın kalbine doğru ilerlemiş.
Ormanın derinliklerinde, birdenbire büyük bir çiçek açmış. Çiçeğin ortasında, minik bir ses duymuşlar: “Benim adım Ay Çiçeği, Mavi Yelken’i bulmak isteyenler için bir sır var.” Tiko ve Lila büyük bir dikkatle dinlemişler. Ay Çiçeği devam etmiş: “Mavi Yelken sadece kalbi cesur olanlara yol gösterir. Eğer ona doğru gitmek istiyorsanız, korkularınızla yüzleşmelisiniz.”
Tiko biraz endişelenmiş, fakat Lila cesurca bir adım atarak “Biz hazırız!” demiş. İki dost, Ay Çiçeği’nin söylediği gibi korkularıyla yüzleşmeye başlamışlar. Ormanda derin bir sessizlik hakimken, birden karanlık bir orman yaratıklarının sesi duyulmuş. Ancak Tiko, Lila’ya güvenerek yoluna devam etmiş ve sesler kaybolmuş.
Bir süre sonra, büyük bir gölette Mavi Yelken’i bulmuşlar. Yelkenli, suyun üzerinde parlayan bir yıldız gibi duruyormuş. Tiko ve Lila, yelkenliyi büyük bir mutlulukla keşfetmişler ve birlikte geri dönerken, ormanın güzellikleri bir kez daha gözlerine görünür olmuş.
Geri döndüklerinde, orman halkı onları kutlamış. “Cesaretiniz sayesinde, Mavi Yelken ortaya çıktı!” demişler. Ve o günden sonra, Tiko ve Lila, tüm ormana cesaretin ve dostluğun ne kadar önemli olduğunu anlatan kahramanlar olmuş.