Bir varmış, bir yokmuş… Küçük bir köyde yaşayan Zeynep adında bir kız çocuğu varmış. Zeynep, geceleri uyumakta zorlanır, yatağına uzandığında tavandaki yıldızlara bakarmış. Bir gece, Zeynep’in uyuyamadığını fark eden Ay Dede, ona büyülü bir hediye vermek istemiş. Ay Dede, “Yıldızların fısıltısını duymak ister misin, Zeynep?” diye sormuş. Zeynep, heyecanla başını sallamış.
Ay Dede, Zeynep’in gözlerini kapamasını istemiş. Gözlerini kapatır kapatmaz, Zeynep kendini yıldızlarla dolu bir gökyüzünde bulmuş. Gökyüzünde her bir yıldız ona tatlı ninniler söylüyor, güzel rüyalarla dolu diyarları fısıldıyormuş. Zeynep, yıldızların arasında süzülüyor ve her birinin parıltısının ona huzur verdiğini hissediyormuş.
Bir süre sonra, Ay Dede Zeynep’e yaklaşarak kulağına fısıldamış: “Sevgili Zeynep, ne zaman uykuya dalamasan, yıldızların sana söylediği bu ninnileri hatırla.” Zeynep, bu büyülü anının etkisiyle çok rahatlamış ve kendini güven içinde hissetmiş.
Sabah uyandığında, Zeynep rüyasındaki huzuru yanında bulmuş. Artık her gece uyuyamadığında yıldızların ninnisini hatırlayarak gözlerini kapıyor ve huzurlu bir uykuya dalıyormuş.