Bir varmış bir yokmuş. Önce vakit içinde kalbur saman içinde, iki tane ayı varmış. Ayılardan biri boz ayı oburu ise kutup ayısıymış. Boz ayı, ormanın en güçlüsü, kutup ayısı ise buzulların en güçlüsüymüş.
Günlerden bir gün boz ayı Kuzey denizine yanlışsız inmeye başlamış. Kutup ayısı ise güneye, kıyıya hakikat gitmiş. İki ayı denizin tam kıyısında karşılaşmışlar. Ayılar karşılaştıklarında çok şaşırmışlar. Zira birisi kahverengi başkası beyazmış. Kutup ayısı boz ayıyı görünce “Sen de kimsin? Kahverengi ayı mı olur?” diye sormuş. Boz ayı da tıpkı formda “Asıl sen kimsin? Beyaz renkte ayı daha evvel hiç görmemiştim” demiş. Boz ayı “Benim topraklarımda ne işin var? Çabucak buradan uzaklaş” demiş. Kutup ayısı ise “Nereden senin oluyor burası? Senin yerin ormanlar, çabucak burayı terk et” demiş. İki ayıda ayağa kalkıp tartışmaya başlamış. İkisi de birbirlerinin oldukları yeri terk etmesini istemiş. Bu tartışma uzunca sürmüş. Sonra iki ayıda tartışmaktan yorulmuş ve oturmuşlar. Boz ayı “Sen beyaz ve güçlü bir ayısın. Bende kahverengi ve çevik bir ayıyım. Ne kadar konuşursak konuşalım, tartışırsak tartışalım, bir sonuç alamayacağız. Esasen ikimiz kardeş sayılırız” demiş. Bunun üzerine Kutup ayısı “Haklısın. Biz kardeşiz. Boşuna tartışıyoruz. Topraklarımız ve denizlerimiz sonsuz. İkimiz içinde epeyce geniş alanlar var” demiş. Boz ayı “Evet, benim ormanlarım gereğince büyük. Senin buzullarında yaşamama gerek yok. Kutup ayısı, Boz ayıya hak verdi “Benim de senin ormanlarında yaşamama gerek yok. Buzullarım gereğince büyük” demiş.

İki ayı yaşayacakları yer konusunda anlaşmışlar, sarılmışlar ve vedalaşmışlar. Orman ayısı ormanına, Kutup ayısı da buzullarına geri dönmüş. O günden itibaren, ormanın sahibi ormanda, denizin sahibi denizde yaşıyor. Ve kimse birbirine karışmıyor.
Daha fazla hayvan masalı okumak isterseniz Hayvan Masalları kategorimizi inceleyebilirsiniz.