Bir varmış bir yokmuş, önce vakit içinde kalbur saman içinde uzak diyarların birinde büyük bir krallıkta yaşayan Pamuk Prenses isminde bir prenses varmış. Pamuk Prenses sarayda Kral babası ve üvey annesi olan Kraliçe ile birlikte yaşıyormuş.
Üvey annesi Kraliçe berbat kalpli bir bayanmış. Her gün sihirli aynasının başına geçer “Ayna ayna, söyle bana var mı benden daha hoşu bu dünyada?” Diye sorarmış. Ayna ise “Senden hoşu yok Kraliçem, bu Dünya da en hoş sensin” dermiş. Vakit bu biçimde geçip gitmiş, Pamuk Prenses de büyüyüp genç kız olmuş. Kraliçe ise her gün aynasına sorular sormaya devam etmiş. Günlerden bir gün Kraliçe, sihirli aynanın başına geçip her vakit ki sorusunu sormuş. “Ayna ayna, söyle bana var mı benden hoşu bu Dünya da?” Ayna “Var Kraliçem, Pamuk Prenses senden güzel” demiş. Kraliçe buna çok sonlanmış bir o kadar da kıskanmış. Kraliçe çabucak bir plan yapmaya karar vermiş, Pamuk Prensesi ortadan kaldırırsa Dünyanın en güzelinin tekrar kendisi olabileceğini düşünmüş. Çabucak Kraliyette ki şövalyelerden birini yanına çağırmış ve Pamuk Prense ‘si saraydan uzaklaştırıp, bir mahzene kapatmasını söylemiş. Şövalye çabucak Kraliçenin dediklerini yapmak için yola koyulmuş, evvel Pamuk Prensesi çağırmış ve birlikte ormana gitmeleri gerektiğini söylemiş. Pamuk Prenses şövalye ile birlikte yola koyulmuş. Az gitmişler uz gitmişler, dere zirve düz gitmişler sonunda ormana varmışlar. Şövalye suçsuz Pamuk Prenses’e bakmış ve içindeki vicdan sesini dinlemiş. Sesi titreyerek konuşmaya başlamış “Prensesim, Kraliçe sizi bir mahzene kapatmamı söyledi fakat ben bu vazifesi yerine getiremeyeceğim.” demiş. Pamuk prenses çok şaşırmış “Bu nasıl olur? Benden ne istiyor ki?” diye sormuş. Şövalye “Bilemiyorum Prensesim ancak ben bu isteği yerine getiremeyeceğim.” demiş. Pamuk Prenses şövalyenin güvenirliğine inanmış ve birlikte bir plan yapmışlar. Şövalye “Prensesim, benim bir fikrim var. Ben bir kaç gün ormanda dolaşacağım ve saraya geç gideceğim, sizde bu mühlet zarfında babanızın ülkeye dönmesini bekleyin ve gerçekleri ona anlatın. Hükümdarım ne yapacağını bilir” demiş. Bu fikir Pamuk Prenses’e mantıklı gelmiş ve çabucak kendisine bir kaç gün kalacak bir yer aramaya başlamış. Pamuk Prenses ormanda dolaşmaya başlamış, uzunca bir mühlet dolaştıktan sonra karşısına çıkan minik bir meskene girmiş. Bu meskende her şey çok küçükmüş. Prenses konutun içinde yürümekte zorlanıyormuş. Ayrıyeten her şeyden tam yedi tane varmış. Pamuk Prenses uzunca bir yol yürüdüğü için çok yorgun düşmüş ve minik yataklardan birine yatıp uykuya dalmış. Ortadan bir kaç saat geçmiş ve meskenin sahibi olan 7 cüce meskene giriş yapmış. Cüceler konutta bir terlik olduğunu anlamışlar, zira Pamuk Prenses eşyaları incelemek için eline almış ve hepsinin yerini değişirmiş. Cüceler, odaları dolaşmaya başlamışlar ve yatak odasına girdiklerinde Pamuk Prenses’i uyurken görmüşler. Pamuk Prenses de sesleri duyunca uyanmış, 7 tane cüceyi görünce çok şaşırmış. Cücelerden birisi “Merhaba, senin burada ne işin var? Sen kimsin?” diye sormuş. Pamuk Prenses başından geçen olayları anlatmış. Cüceler bu duruma çok üzülmüş, Pamuk Prenses’in konutlarında kalmasına müsaade vermişler. Pamuk Prenses cücelerle birlikte yaşamaya başlamış, onlara yemek yapmaya, konutunu temizlemeye, kitap okumaya başlamış. Cücelerde, Prenses de halinden mutluymuş. Ancak artık Kral’a gidip gerçeği söylemenin vakti gelmiş. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler birlikte yola çıkmışlar. Hükümdarın ülkeye girişini beklemişler. Sonunda Kral ülkeye girmiş ve kızını karşısında görünce çok şaşırmış. Pamuk Prenses bütün olanları Kral’a anlatmış. Kral duyduklarına inanamamış ve bir o kadar da öfkelenmiş. “Bu ihanet affedilemez!” demiş. Çabucak saraya gitmişler Kral, Kraliçe’yi ülkenin en uzak diyarına sürgün etmiş, onu bir daha kimsenin görmesine müsaade vermemiş.
Pamuk Prenses, Yedi Cücelerin konutlarına dönmelerini istememiş, onunla birlikte sarayda kalmalarını istemiş. Kral da Cücelerin, Pamuk Prenses’e yaptıkları uygunluktan ötürü onlara küçük küçük odalar hazırlamış ve rahat etmeleri için elinden geleni yapmış. Ayrıyeten Kral, şövalyeyi güzel niyetinden ötürü en yakın adamı yapmış. Böylelikle Pamuk Prenses, Kral ve Yedi Cüceler daima birlikte memnun bir hayat sürmüşler. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.
