Bir varmış, bir yokmuş. Bir vakitler uzak diyarlarda, yemyeşil ormanlarla çevrili küçük bir köy varmış. Bu köyde Can isminde meraklı bir çocuk yaşarmış. Can, her gün ormanda kozalak toplar, kuşları izler ve arkadaşlarıyla birlikte oyunlar oynarmış. Ancak Can’ın en sevdiği şey, yeni şeyler keşfetmekmiş.
Bir gün, Can okuldan konuta dönerken kapısının önünde parıldayan bir şey fark etmiş. Can parıldayan şeyi görür görmez heyecanla konuta gerçek koşmaya başlamış. Kapısının önüne vardığı an, karşısında, minik bir kutu duruyormuş. Kutu epeyce parlak ve süslemelerle kaplıymış.
Can, kutuyu dikkatlice kaldırmış ve kapağını açmış. İçinden parlak renklerle dolu küçük taşlar, bir anahtar, eski görünümlü bir harita ve minik bir not çıkmış. Can, çabucak notu okumaya başlamış. Notta, “Bu ikram, hamasetini ve merakını kullanarak büyük bir sırrı keşfetmeni sağlayacak. Harita, seni maceranın başlangıcına götürecek” yazıyormuş.
Can, büyük bir heyecanla haritayı incelemeye başlamış. Harita, köyün yakınlarındaki ormana hakikat uzanan zımnî bir yolu gösteriyormuş. Can, bu fırsatı kaçırmak istememiş ve sonraki sabah erkenden maceraya çıkmaya karar vermiş.
Sabah güneşiyle birlikte Can, sırt çantasını hazırlamış. Yanına biraz yiyecek, bir şişe su, pusula ve o gizemli anahtarı almış.
Can konuttan çıkmış ve haritadaki işaretlere dikkatlice bakarak ilerlemeye başlamış. Ağaçlar ortasında ilerlerken, kuşların cıvıltısı ve yaprak hışırtıları ortasında huzur bulmuş.
Bir müddet sonra, haritada işaretli olan büyük bir meşe ağacına ulaşmış. Meşe ağacının gövdesinde, eski ve karmaşık bir kilit varmış. Can, elindeki anahtarı hatırlamış ve çabucak denemeye karar vermiş.
Anahtarı kilide yerleştirmiş ve çevirmiş. Kilit, yavaşça dönmüş ve ağacın içinde gizlenen bir kapı birden belirivermiş.
Can, derin bir nefes almış ve kapının içine adımını atmış. Adımını atmış atmasına lakin içerisi çok karanlıkmış, etrafında ki hiçbir şeyi göremiyormuş.
Ama bunlar Can’ı yıldırabilir miymiş? Natürel ki hayır, Can emin adımlarla yoluna devam etmiş. Bir mühlet yürüdükten sonra, parlayan taşlarla aydınlatılmış büyülü bir oda bulmuş.
Odanın ortasında, büyük bir harita ve eski kitaplar varmış. Can, öncelikle haritayı incelemeye başlamış. Haritayı inceledikçe bu haritanın aslında kendi köyünü gösterdiğini anlamış. Lakin köy, şuan ki halinden farklıymış. Bu harita köyün eski tarihini anlatan bir haritaymış.
Haritanın akabinde, kitapları incelemeye karar vermiş. Kitapları açtığında, köyün efsaneleri ve eski kahramanlarının öyküleri yazılıymış. Can, bu bilgileri öğrendikçe daha da meraklanmış.
Birden, odanın köşesinden yumuşak bir ses duymuş. Can, sesin geldiği tarafa gerçek bakmış ve karşısında yaşlı bir adam görmüş.
Adam, gülümseyerek Can’a yaklaşmış ve “Hoş geldin, Can. Ben bu köyün bekçisiyim. Bu hediyeyi bilhassa sana gönderdim. Köyün benden sonraki koruyucusu, senin üzere meraklı ve bahadır birisi olmalı değil mi?” diye sormuş.
Can, ne olduğunu tam olarak anlayamamış fakat yüreğini toplayarak yaşlı adama sormuş, “Bu harita ve kitaplar ne işe yarıyor?”
Yaşlı adam, “Bu harita, köyümüzün geçmişini ve bilinmeyen hazinelerini gösterir. Kitaplar ise bilgelik dolu öykülerle doludur. Onları öğrenerek, hem kendini geliştirebilir hem de köyüne yararlı olabilirsin” demiş.
Can, bu büyük sorumluluğun farkına varmış ve yaşlı adama teşekkür etmiş. Adam, “Unutma Can, gerçek hazine bilgi ve dostluklardır. Onları paylaşmak, en büyük mutluluktur” diyerek birden kaybolmuş.
Can, odadan çıkarken elindeki küçük taşları hatırlamış. Her bir taş, öğrendiği yeni bir bilgiymiş. Köyüne döndüğünde ise ailesine ve arkadaşlarına ormanda yaşadığı macerayı bütün detaylarıyla anlatmış. Herkes, Can’ın cüretine hayran kalmış.
Bir akşam, Can tekrar kapısının önünde parıldayan bir şey fark etmiş. Bu defa, yalnızca küçük taşlar değil, hoş bir mektup ve yeni bir harita varmış. Mektupta, “Bu seferki maceran, daha büyük sırları keşfetmen için seni bekliyor” yazıyormuş.
Can, mektubu dikkatlice okumuş ve kendini bu macera için hazırlamaya başlamış. Yeni harita ve mektup, ona yeni keşifler yapma isteği vermiş.
Ve Can ve Gizemli Maceraları masalı burada bitmemiş. Can’ın macerası yarın da devam edecekmiş, bizler ise yarın tekrar burada buluşup öğrenecekmişiz.
Masalın devamı için tıklayınız.
Yeni maceradan birinci sizin haberinizin olması için instagram sayfamızdan bizi takip edebilirsiniz.
