Bir varmış bir yokmuş. Önce vakit içinde kalbur saman içinde yavru bir köpek varmış. Bu köpeğin ismi Dogi’ymiş. Dogi biraz yaramaz bir köpekmiş ve en büyük hayali bir an evvel büyümekmiş.
Günlerden bir gün Dogi’nin annesi işi gereği meskenden çıkmış ve kısa müddette geri döneceğini söylemiş. Annesi gidince Dogi evvel sakince oyun oynamaya başlamış. Daha sonra canı çok sıkılmış ve meskeni dağıtmaya başlamış. Bütün oyuncaklarını yerlere saçmış, annesinin çekmecelerini boşaltmış, yapabildiği bütün yaramazlıkları yapmış. Annesi kapıyı açıp meskene girince gördüklerine inanamamış. Dogi konutun altını üstünü getirmiş. Annesi “Ah, Dogi! Neler oldu burada?” diye sormuş. Dogi annesine karşılık verememiş. Anne “İşte Dogi, daha büyümediğinin delili. Tek başına oyun oynamayı bilmiyorsun ve her yeri dağıtıyorsun” demiş. Anne küçük köpeğin yaptıklarına çok üzülmüş ve “Ben alışveriş yapmaya gidiyorum, lütfen yaramazlık yapmadan otur.” Dogi annesinin üzüldüğünü anlamış ve sesini çıkarmadan başını sallamış. Annesi çıktıktan sonra yavru köpek de meskenin bahçesine çıkmış. Bahçeye çıktığında öbür bahçede oyun oynayan yavru keçileri görmüş ve keçiler ona ne kadar küçük olduğunu söylemiş. Yavru köpek çok üzülmüş ve yan bahçede ki tavşanları görmüş ve tavşanlar da ona küçük olduğunu söylemiş. O an da bahçenin önünden fil geçmiş ve yavru köpeği üzgün görmüş. ”Neden bu kadar üzgünsün?” diye sormuş. Yavru köpek “Herkes ne kadar küçük olduğumu söylüyor, bende çabucak büyüme istiyorum” demiş. Fil “Bazen büyümek yalnızca yaş almak değildir küçük Dogi, sen bunu biraz düşün” demiş. Yavru köpek, filin ne demek istediğini pek anlamamış. Fil ile vedalaşıp konuta girmiş. Dogi meskende düşünmeye başlamış. “Bazen büyümek yalnızca yaş almak değildir” cümlesi ile fil bana ne anlatmak istedi ki diye içinden geçirmeye başlamış. Ve o anda gözleri parlamış. Zira filin ne demek istediğini anlamış. Yaşı büyümeden de büyükler üzere davrana bilirmiş. Fil çok haklıymış. Dogi annesinin ona kızdığını hatırlamış ve çabucak yaptığı yanılgıyı telafi etmek için bütün konutu toplamaya başlamış. Döktüklerini kaldırmış, oyuncaklarını düzenlemiş, yerleri süpürmüş. Konut artık eskisi kadar temizmiş.
Dogi, artık büyüdüğünü düşünüyormuş. Lakin değerli olan bunu annesinin düşünmesiymiş. Anne köpek alışverişini yapıp meskene dönmüş. Meskene adım attığında her yerin pırıl pırıl olduğuna çok şaşırmış. Çabucak Dogi’nin yanına gitmiş. “Dogi, nasıl büyüyeceğini anlamışsın. Oyunlarını dağıtmadan oynamak, dağıtırsan toplamak, anne kelamı dinlemek büyümenin işaretleridir. Evet, sen artık büyüdün” demiş. Dogi annesinin söylediklerini anlamış ve artık küçük çocuklar üzere davranmamaya karar vermiş. Sizde büyüdüğünüzü oyuncaklarınızı toplayarak gösterebilirsiniz.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.
