Bir varmış bir yokmuş. Günlerden bir gün, yemyeşil ağaçlarla kaplı, kuşların cıvıl cıvıl müzikler söylediği bir köyde, Eymen isminde şirin bir çocuk yaşarmış. Eymen, köydeki yaz günlerini çok severmiş. Sabahları erkenden kalkar, kuş cıvıltıları eşliğinde güne başlarmış.
En sevdiği şey ise, babasıyla birlikte köy pazarına gitmekmiş. Zira pazar, her hafta çeşit çeşit meyve ve sebzelerle dolu olur, renk cümbüşü içinde mis üzere kokular yükselirmiş.
Bir sabah, Eymen’in babası, “Eymen, bugün pazara gideceğiz ve karpuzu sen seçeceksin,” demiş. Eymen bu haberi duyunca çok heyecanlanmış ancak birebir vakitte biraz da korkmuş. Zira karpuz seçmek, kolay bir iş değilmiş. Babası ona daima, “Karpuz seçmek dikkat ister,” dermiş fakat Eymen neye dikkat etmesi gerektiğini pek bilmezmiş.
Ertesi sabah, güneş yavaş yavaş gökyüzünde yükselirken, Eymen ve babası pazara gerçek yola çıkmışlar. Yol boyunca serin bir rüzgâr yüzlerini okşamış, ağaçların kısımları yavaşça sallanmış. Eymen, kuşların kanat seslerini ve ağaçların yapraklarının hışırtısını dinleyerek derin bir nefes almış. İçinde bir memnunluk dalgası hissetmiş. Yürürken, babasına bakmış ve “Baba, karpuz seçmek nitekim güç mu?” diye sormuş.
Babası gülümseyerek, “Aslında dikkatli bakarsan, o kadar da sıkıntı değil. Karpuzun sırrını anlamak için evvel onunla konuşman gerekir,” demiş. Eymen bu kelamı duyunca şaşırmış. “Karpuzla konuşmak mı? Nasıl yani?” diye sormuş. Babası, “Biraz sabırlı olursan, karpuz seninle konuşur. Ona dikkatle bak, vurduğunda çıkardığı sese kulak ver ve güneşte olgunlaşıp olgunlaşmadığını anlamak için altına bak,” diye açıklamış.
Pazara vardıklarında, Eymen kendini rengârenk tezgâhların ortasında bulmuş. Karpuz tezgâhına yaklaştığında, gözleri kocaman olmuş. Dev üzere karpuzlar, tezgâhın üzerinde parıl parıl parlıyormuş. Kimileri yuvarlak, kimileri uzunmuş, kimisi de yavaşça eğik duruyormuş. Eymen hangisini seçeceğini bir türlü bilememiş. Babası, “Hadi bakalım, evvel dışına bir bak, parlak mı? Pürüzsüz mü?” demiş.
Karpuz Seçmenin Püf Noktaları
Eymen, tezgâhtaki karpuzlara dikkatle bakmış. Bir adedini eline alıp yüzeyini incelemiş. Parlak ve pürüzsüzmüş. “Bu hoş olabilir,” diye düşünmüş. Ancak şimdi kararı vermek için erkenmiş. Sonra, babasının dediği üzere karpuzun altına bakmış.
Babası ona, “Eğer karpuzun altında sarı bir leke varsa, bu onun güneşte olgunlaştığını gösterir,” demişti. Eymen, sarı lekesi olan bir karpuz bulmuş ve sevinçle babasına göstermiş. Babası, “Güzel bir iş çıkardın! Artık bir de sesini dinleyelim,” demiş.
Eymen, heyecanla karpuza yavaşça vurmuş. “Pat pat” diye tok bir ses çıkmış. Babası gülümseyerek, “İşte bu! Tok bir ses çıkıyorsa, içi dolu doludur. Artık de sapına bak, şayet sapı kurumuşsa bu karpuz yeterlice olgunlaşmıştır,” demiş.
Eymen, karpuzun sapına bakmış ve sapın kurumuş olduğunu görmüş. Artık karpuzunu seçmeye hazırmış. Karpuzu kucaklayıp babasına vermiş. Babası, “Harika bir seçim yaptın! Bakalım tadı nasıl olacak?” demiş.
Tatlı Bir Son: Karpuzun Tadı
Eve döndüklerinde, Eymen büyük bir heyecanla karpuzun kesilmesini beklemiş. Babası, bıçağı alıp karpuzu ortadan ikiye bölmüş. Karpuzun içi kıpkırmızıymış ve suyu dışarı fışkırmış. Eymen bir dilim alıp tadına baktığında, ağzında tatlı bir serinlik hissetmiş. “Bu, seçtiğim en hoş karpuz!” diye memnunlukla söylemiş.

O gece, Eymen yatağına uzandığında karpuz macerasını düşünmüş. Seçtiği karpuzun tatlı tadı hâlâ damağındaymış. Gözlerini kapattığında, babasının ona öğrettiği sabır ve dikkatle her şeyin en uygununu bulabileceğini hatırlamış. O gece, dışarıdaki rüzgâr yavaşça esmiş, Eymen’in başucundaki pencereden içeriye süzülmüş. Rüzgâr, ona ninni üzere fısıldıyormuş: “Sabırlı ol, dikkatli ol, her şeyin en hoşunu bulabilirsin…”
Ve böylelikle, Eymen Karpuz Seçiyor masalı biterken Eymen de tatlı bir uykuya dalmış. Eymen Karpuz Seçiyor masalına benzeyen çocuk masalları okumak için ilişkiye tıklayabilirsiniz.